Küçük başlayın, büyük düşünün.
Lideri, takipçilerden ayıran inovasyondur.
Nitelik nicelikten daha önemlidir.
Harika işler yapabilmenin tek yolu yaptığın işi sevmektir.
Evrende bir iz bırakmak istiyorum.
Hayat kısa, sanırım sadece öldüğümüzde anlayacağız bunu.
Donanmaya katılmaktansa korsan olmayı tercih ederim.
Harika şeyler, takım çalışmasıyla ortaya çıkar, tek başına değil.
Büyük fikirleri çalmak konusunda her zaman arsız olduk.
Her gününüzü hayatınızın son günüymüş gibi yaşayın; bir gün haklı çıkacaksınız.
Tasarım nasıl gözüktüğü veya nasıl hissettirdiği değildir, nasıl çalıştığıdır.
Dünyayı değiştirenler ancak bunu yapabileceklerini düşünecek kadar çılgın olan insanlardır.
İnsanlar çoğunlukla siz onlara gösterene kadar ne istediklerini bilmiyorlar.
Farklı olun, farklı düşünün: Sıradan işler yapmaktansa aykırı işler ortaya koymak size farklılığı getirecektir.
İş dünyasındaki büyük şeyler hiçbir zaman bir kişi tarafından yapılmaz. Bir grup insan tarafından yapılır.
Zamanınız kısıtlı! Bu yüzden başka insanların gürültüsünün kendi kalbinizin sesini duymanızı engellemesine izin vermeyin.
Dünyayı değiştirebileceğini düşünecek kadar çılgın olan insanlar ancak dünyayı değiştirebilecek iler yapabilir.
Bazen inovasyon hata getirir. Bu durumda izlenecek en iyi yol, hataları çabucak kabul edip diğer inovasyonları geliştirmeye koyulmaktır.
Ürünleri odak gruplarına göre tasarlamak çok zordur. Birçok kez, insanlar onlara bir şeyler gösterene kadar ne istediklerini bilmiyor.
Zeki insanları işe alıp, sonra onlara ne yapacaklarını söylemek mantıklı gelmiyor. Biz zeki insanları işe alırız ki, onlar bize ne yapacağımızı söylesinler.
Bir şey yaptığınızda iyi bir sonuç alırsanız, bir başka iyi şey daha yapın ve ona çok uzun süre takılığ kalmayın. Bir sonrakinin ne olacağını düşünün.
Müşterilere ne istediklerini sorup, sonra onların istedikleri şeyi yapmaya çalışamazsınız. Siz istedikleri şeyi hazırlayana kadar yeni bir şeyler isteyeceklerdir.
En iyisini yapın: Yaptığınız her işte en iyisini yapmaya çalışın. Başarı yeni başarıları getirir. Mükemmeliyet tutkusu olan insanları işe alın.
Odak gruplarıyla çalışarak ürün tasarlamak gerçekten zor bir iş. İnsanlar çoğu zaman istedikleri şeyin ne olduğunu, sen onlara bir şeyler gösterene kadar bilmezler.
Eğer bir şey yaptıysanız ve mükemmel bir şey olduğu ortaya çıktıysa, ona takılmadan bir sonraki mükemmel şeye başlamanız gerektiğini düşünüyorum.
Bu hayatta zamanınız sınırlı. O sınırlı zamanı, başkasının yaşamını yaşayarak harcamayın. Başka kişilerin düşünceleriyle yaşanan yaşam, dogmaların tuzağına düşmek demek demektir.
Mezarlıktaki en zengin adam olmak bana bir şey ifade etmiyor. Geceleri yatmadan önce harika bir şey yaptığımızı bilmek. İşte bu benim için bir şey ifade eder.
Apple’dan kovulmak başıma gelen en iyi şeylerden biriydi. Başarılı olma baskısıyla yeniden acemi olmanın hafifliği yer değiştirdi. Kovulmak hayatımın en yaratıcı periyotlarından birine girmemi sağladı.
Mezarlıktaki en zengin adam olmak, benim için hiçbir şey ifade etmiyor. Geceleri yatağıma yattığımda, bugün gerçekten harika işler yaptım diyebilmek ise benim için mükemmel.
Odaklanma ve basitlik! Bu her zaman mantralarımdan biri olmuştur. Basit, karmaşıktan daha zor olabilir. Bir işi basitleştirmek için düşüncelerinizi sadeleştirmeniz gerekir. Bu da çok çaba gerektirir. Ancak sonunda buna değecektir, çünkü o noktaya vardığınızda, dağları yerinden oynatabilirsiniz.
Bir gün gerçekten öleceğinizi bilmek, bir şeyleri kaybedeceğiniz fikrinden uzaklaşmanın en kolay yolu. Zaten gerçek anlamda bir şeye sahip değilsiniz. Yani kalbinizden geçeni takip etmemek için hiçbir sebebiniz yok.
Yaşamınızda, neyi ve kimi sevdiğinize iyi karar verin. Çünkü yaşamınızın ekseni, sevdiğiniz kişiyle, sevdiğiniz iştir. İşiniz, her zaman yaşamınızın en büyük bölümü olacaktır. O nedenle, hayattan tat almanın tek yolu, yaptığınız işi sevmektir. İşinizi sevebilmenizin tek yolu ise, onun güzel ve yararlı bir iş olduğuna inanmanızdır.
Bir sorunun çözümünü bulmaya çalıştığınızda, muhtemelen ilk çözüm yolu çok uzun ve karmaşık olacaktır. Eğer siz yola devam eder ve çözümün üzerine yoğunlaşırsanız daha basit ve şık çözümlere ulaşabilirsiniz.
17 yaşındayken şuna benzer bir şey okuduğumu hatırlıyorum: ”Her günü son gününüzmüş gibi yaşarsanız, birgün mutlaka haklı çıkarsınız”. Bu söz beni çok etkiledi ve geçen 33 yıl boyunca her sabah aynaya bakıp kendime şu soruyu sordum: ”Eğer bugün hayatımın son günü olsaydı, bugün yapacağım şeyi yapmak ister miydim?
İş yapış modelim Beatles grubudur. Birbirlerinin olumsuz eğilimlerini kontrol altında tutan dört adam vardı. Birbirlerini dengelediler ve toplamları, parçaların toplamından daha büyük oldu. Benim iş hayatına bakış açım şöyle: İş dünyasındaki büyük şeyler hiçbir zaman bir kişi tarafından yapılmaz, bir grup insan tarafından yapılır.
Geleceğinize bakarak, hayatınızdaki noktaları birleştiremezsiniz. O noktaları ancak, geçmiştekilere bakarak birleştirebilirsiniz. Bu yüzden gelecekte bu noktaların, bir şekilde birleştiğine inanın. Çünkü bir şeylere inanmanız gerekiyor. Kadere, hayata, karma öğretime, neye olursa olsun, bir şeye kesinlikle inanmalısınız. Bu bakış açısı beni asla yarı yolda bırakmadı. Hayatımdaki tüm farklılıklar, bu inançlarım sayesinde gerçekleşti.
